07 Temmuz 2010


DAVET SAHİBİ….

İlk olan şeyler hep heyecan verici ve akılda kalandır benim için….İlk öpüşme ,ilk buluşma,ilk tadına bakma,ilk defa dokunma,ilk koklama vs vs…Şimdi benim için, yeni bir ilke merhaba demenin heyecanı içindeyim.Hani okul yıllarında matematik sınavına girerken karnımıza kıramplar girerdi ya yada platoniğimizle köşe başında karşılaşma ihtimali içinde attığımız adımlar gibi…Yada içinizde dokuz ay boyunca taşıdığınız bebeğinizi ilk kucağınıza almanız gibi birşey benim durumum.Her harflere donurken acaba altından nasıl kalkarım?Ya vakit ayıramazsam ya kelimeleri yanlış kullanırsam ya? Ya? Ya?diye devam eden sorular gelgitler yapıverdi durdu beynime.Ama bu merhabanın bana iyi geleceğini,yazı yazmanın dayanılmaz hafifliğini özlediğimi hatırlar gibi oldum.Okul yıllarında elimden kalem düşmez bol bol mektuplar,şiirler,anılar,hayallerle süslü metinler yazardım,yazdıkça da sanki birine anlatmış gibi rahatladığımı hatırlar oldum.Daha sonra yıllar teknolojiyle beraber hızlanınca kalemler yerini tuşlara bırakmaya,paylaşımlar sanal ortama taşınmaya başlayınca,kelimeler kısalıp noktalar,virgüller de uçunca elimize kalem almaz olduk.Ben aslında yaklaşık birkaç senedir blog takip etmeye,ettikçe de yapılan paylaşımlara,sıcak dostluklara ,insanın kendini hem görsel hem bilgi anlamında çok katkıda bulunduğunun farkına varır oldum.İçten içe acaba ne yazabilirim,neyimi paylaşabilirim diye düşünür oldum.Benim hayatımdaki ciddi sorunlardan biri bir alanda uzmanlaşamamış olmam.Okul yıllarından tutun da okul sonrası dönemler dahil dans,perküsyon,tiyatro,spor gibi bir çok alanda eğitim almama rağmen ciddi bir arı misali her çiçekten balımı alıp bırakıverdim.Takii bu süreç evlenene kadar devam etti arasıra içimden şunu da denesen hiç fena olmaz diyen küçük hanımların tacizine uğrasamda çok sakin bir tip olduğum hala söylenemez.Aslında bu halimden bir pişmanlığım yok herşeyden içimde barındırıyormuşum gibi geliyor.Şimdi de uzun zamandır çalışma hayatının yorucu maratonundan sıyrılıp, kendi içimde bir sayfa açma cesaretinde bulundum.Zaman buldukça yeni mekanlarda yapılan reçeteleri tatmayı, mutfağımda yaptığım denemeleri paylaşmayı ,gezmeceleri tozmacaları,hayatın iyilerini kötülerini paylaşmayı düşünüyorum.


Bir çok blog ziyaret ettim ilk yazılarını okudum,ilk merhabalarını merak ettim.Ama kendimce içimden gelenleri katışıksız bir şekilde aktarmanın en iyi anlatım ve paylaşım dili olduğunun kanaatine vardım.Beni destekleyen hadi ama... hop hop,kop kop şeklindeki motive sözleriyle destekleyen sevgili Ayşem Öztaş'a,isim konusunda yardımcı olan bir diğer arkadaşım Nilüfer Altınel'e teşekkür ediyorum.

Ve içimden en samimi içtenliğimle hoşgeldiniz,sefalar getirdiniz,paylaşımlarımız güneş sıcaklığında içimizi sıcak tutsun derim.
Sizin için ilk ikramım;





                   
Sıcak yaz akşamlarında evinizde veya bahçenizde ağırladığınız misafirlerinize el yapımı farklı bir lezzetle serinletmek isterim derseniz buyurun bu tarife derim, yapımı kolay tadılması biraz zaman isteyen serinletici lezzet.





Ginger Ale(Zencefilli Gazoz)
Malzemeler:
 • 1 adet (karışınız büyüklüğünde)taze zencefil
 • 300 gr toz şeker
 • 1/8 tablespoon instant maya
 • 5 lt’lik pet şişe

Hazırlanışı:





1)Eğer robotunuz ya da rendeniz yoksa zencefilinizi keskin bir bıçak yardımıyla ince dilimlere kesmeye başlayın mümkün olan en ince dilimlere doğrayın. Bunun sonucunda ince zencefil kürdanları dağîniz olacak. Bu zencefilleri paslanmaz çelik bir tencereye koyun ve üzerine 1,5lt su ve 300gr da seker ilave edin.

2)Robotunuz varsa kabaca küplere kestiğiniz zencefili ve 300gr sekeri robottan geçirin ve bulamacı paslanmaz çelik bir tencereye koyun ve üzerine 1,5lt su ilave edin.

3)Rende kullanıyorsanız, zencefilinizi doğrudan 300gr seker ile koyduğunuz bir paslanmaz çelik tencereye rendeleyin ve üzerine 1,5lt su ilave edin.

Bu karışımı kısık ateşte suyun 1/3'unden fazlasını kaybetmeyecek şekilde ancak yavaş ve uzun bir kaynamaya bırakın. Bu surenin uzunluğu zencefil şurubunun lezzeti için önemli. Bir ayrı önem verilecek nokta ise su kaybı olmamasına maksimum özen göstermek.

Yeterince piştiğine kanaat getirdiğinizde, şurubun altın kapatarak soğumaya bırakın.

En son işlem olarak; şurup soğuduktan sonra ister bir tülbent, ister bir tel süzgeç yardımıyla 5lt'lik pet şişenize boşaltın. Üzerine aldığı kadar yeni taze ve lezzetli su ilave edin. En son olarak da instnat mayanızdan 1/8 tablespoon (azıcık bir maya bu, sakin kaptırıp da cömert davranmayın) ekleyin, kapağını kapatın, çalkalayın ve patlarsa temizlemesi kolay bir yere bu pet şişenizi yerleştirin. 4-6 saat dinlensin. Ara ara kontrol edin. Eğer pet şişeniz parmağınızın basıncına dolu kola şişeleri gibi mukavemet gösterirse, maya çalışmış ve fermantasyon başlamış demektir, Artık buzdolabı vakti gelmiştir. .

48-72 saat sonra servis edebilirsiniz. Bol buz, 1 tam sıkılmış limon ve kokteyl limon dilimiyle ile sunum yapmanızı tavsiye ederim.



*tadı biraz keskin geldiyse şeker ilavesi yapabilirsiniz.
*reçete
Defne Koryürek'e aittir.

Tavsiye;bence bunu alkollü içeceklere karıştırarak muhteşem bir kokteyl yapabilirsiniz.



WERMOUTH AND GINGER

Malzemeler:
  • 30ml sek vermut
  • 30ml zencefil çeşnili brendi
  • soğuk zencefil gazozu(gınger ale)
  • 1 dilim limon
Yapılışı:
Vermut ve brendiyi içine birkaç küp buz koyduğumuz 250 ml'lik bardağa koyun ve iyice karıştırın.Zencefilli gazozu ilave edin ve karıştırmaya devam edin.Daha sonra sunum yapıcağınız başka bir bardağa aktarın ve limon ile süsleyin.Kokteyliniz hazır.


*Tarif  Playboy Barmenin rehberi kitabından uyarlanmıştır.